Written by 13:13 Allgemein

Kölle Alaaf

Semra Çelik

Kimine göre karnaval, kimine göre faşing… Kimine göre özellikle Kadınlar Karnavalı ile Kül Çarşambası arasındaki doruk noktasında çığırından çıkmış olan şehirden kaçılmalı, kimine göre ise bari bu günlerde stres atılmalı… Kimisi bir yıl önceden hangi giysiyi giyeceğine dair araştırmalara başlıyor, kimisi ise yılın diğer dönemlerinde asık suratla dolaşan, bir selam vermekten bile kaçınanların neşeli, ‚dost‘ hallerine şaşkınlık ve üzüntüyle bakıyor. Artık 50 yılını dolduran Türkiyeli göçmenlerin de vazgeçilmez parçası olduğu karnaval yine Köln’ün görüntüsünü değiştirdi. Şehir, 16 Şubat’ta başlayıp 20 Şubat’ta sona erecek karnaval günlerine endeksli…
Her yıl, 11. ayın 11. gününde, saat 11.11’de, başta Köln olmak üzere Almanya’nın belli şehirlerinde, ülkenin en büyük şenliklerinden biri başlar: Karnaval, bir diğer adıyla ‘Beşinci Mevsim!
Karnavalın en yoğun kutlanıldığı yer Köln’dür. 11 Kasım sabahı, şehir kültürünün bir parçası olarak, Köln sokakları çeşit çeşit  karnaval kostümleri giymiş ve Beşinci Mevsim’in başlangıcını kutlayan insanlarla dolar. Köln, yılın bu döneminde, karnaval coşkusunu yaşamak için yurt içinden ve yurt dışından gelen yaklaşık 2 milyon turistin akınına uğrar. Günlerce süren karnavala, Noel döneminde ara verilir ve Şubat ayında karnaval kutlamaları, kaldığı yerden daha çoşkulu bir şekilde devam eder.

ROMALILARDAN BERİ SÜREN GELENEK
Karnaval, Köln’ün Romalıların egemenliğinde olduğu dönemden beri kutlanır. Bunun anlamı şehrin Roma kadar değerli bir şehir olarak görülmesidir. Şehrin yönetenlerinin değişmesine bağlı olarak karnavalın görüntüsünde değişiklikler olmuştur. 18. Yüzyıl’da Fransızların egemenliği altına giren Köln’de Karnaval, Fransızlardan oluşan bir komite tarafından yönlendirilmiştir.  1814 yılında Fransız askerleri Köln’ü terk ettikten sonra organizasyonu Prusyalılar devralmış ve karnavalı organize etmeye başlamışlardır.
1823 yılında ilk ‘Festival Komitesi’ oluşturulur. Yıllar geçtikçe sokak karnavalı, kapalı festivaller, geçit törenleri ve Rosenmontag gibi gelenekleriyle Köln Karnavalı ortaya çıkar.
Festival komitesi, 100’ün üzerinde karnaval derneğinin ortak standartlarını temsil eden ve Beşinci Mevsim geleneğini sürdüren bir şemsiye örgüttür. 10 Şubat 1923’te ilk Rosenmontag, yani Gül Pazartesisi kutlanmıştır. Rosenmontag, sadece Köln değil, Almanya’da kutlanan tüm karnavalların en üst noktası sayılır ve Hristiyan kökleri göz önüne alınarak, kilise takvimine göre belirlenir.
Karnavalın ilk günü, geleneksel karnaval şarkılar söylenerek ve Köln’e özgü bir bira olan Kölsch tüketilerek geçer. Beşinci Mevsim’in resmi açılışının kutlandığı bu günde, farklı kılıklara bürünmüş katılımcılar, bazı şarkılarda kol kola girip çember oluşturur ve şarkıyı bir ağızdan söylerler. Karnavalın klasik şarkılarından birinin adı da; “18 numaralı tramvay bugün İstanbul’a gider”dir. Şarkı, tramvayda otururken İstanbul’a gitme hayalleri kuran bir Kölnlünün hikayesini anlatır ve aynı zamanda Köln Karnavalı’nın çok kültürlü yanının bir göstergesidir.
Kutlamalar perhiz başlangıcından önceki Perşembe günü Wieberfastnacht, Kadınlar Karnavalı ile başlar. Kadınlar, şatafatlı elbiselerini giyip Altermarkt’ta toplanırlar. Eğlenceli bir atmosferde geçen karnavalda kadınlar, erkeklerin boynuna taktıkları kravat benzeri şeyleri kesme ve onları öpme hakkına sahiptirler. Belediye binası ve diğer resmi binaları işgal ederek bir gün de olsa sembolik egemenlik kurarlar.
Sonraki pazartesi ise, karnavalın en şaşaalı günü olan Gül Pazartesisi’dir. O gün Köln’de resmi tatildir.  Karnaval geçitleri düzenlenir. 4-5 saat süren 6,5 km’lik büyük bir yürüyüş yapılır. 2 milyondan fazla kişinin izlemeye geldiği yürüyüşe 350 atlı, 117 bando ve 10 bin kişi katılır. Resmigeçit yapanlar, halka şeker, çikolata, sakız, çiçek, oyuncak ve başka hediyeler dağıtırlar. Resmi geçitte dönemin politik gelişmeleri ele alınarak mesajlar da verilir.
Aschermittwoch yani Kül Çarşambası, karnavalın son günüdür. Bugünden itibaren dindar Katolikler perhiz dönemine girer ve Paskalya’ya kadar 40 gün boyunca yağlı gıdalar ve et ürünleri tüketmezler.
Ortaçağ’da karnaval eğlenceleri lanetlendiği için, karnavalın son günü gece yarısında, katılımcılar, meyhane kapılarının üstüne ya da meydanlara asılan kuklaları yakarak ve tüm suçları kuklaların üzerine atarak günahlarından arındıklarına inanırlar.
Açık ve kapalı alanlardaki yürüyüşler, maskeli balolar ve çeşitli kutlamalarla geçen karnavalın sloganı  ‘Kölle Alaaf!’, yani ‘Köln hayatta!’dır.

 

Faşizm döneminde karnaval

Köln Belediyesi Nasyonal Sosyalizm Dokümentasyon Merkezi (El-De Haus), Kasım ayından bu yana özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. „Faşizm Döneminde Karnaval“ adındaki sergi, bilinenlerin veya iddia edilenlerin aksine Köln’ün markası haline gelmiş olan faşing veya karnavalın da Naziler tarafından halkın aldatılması ve faşizme kazanılması için kullanıldığını gösteriyor.
Başlangıçta Nazilerin karnavala rağbet etmedikleri, ahlaki yozlaşma olarak görüp reddettikleri ileri sürüldü. Bununla da yetinilmedi, Almanya’nın ilk cumhurbaşkanı olan Adenauer, doğum yeri olan Köln’ün Nazilerden hiç ama hiç etklenmediğini, geleneksel karnavalın sürdürüldüğünü ve direnişin bu şekilde gösterildiğini iddia etti. Bu iddia 2000 yılına kadar el sürülmeden kaldı. 2000 yılında karnaval derneklerinin yönetim kurullarının gençlerin eline geçmesiyle bu konuda da bir araştırma başlatıldı ve hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı. Tarihçi Markus Leifeld, 1934’ten itibaren Nazilerin karnavala da egemen olduğu ve karnaval alayını da biçimlendirdiğini, tanıklar ve belgelerle ortaya koydu. Örneğin 1934 yılında karnaval alayının başında Yahudi kılığına bürünmüş karnavalistler vardı ve arkadan gelen arabanın üstündeki pankartta “Arta kalanlar da defoluyor!‘ yazmaktaydı…
1935 yılında unutulmaz ‚Narrenrewolte-Deliler Ayaklanması‘ gerçekleşti. Hala ‚Hayaletler Alayı‘ adıyla devam etmekte olan bu ayaklanma geleneği, resmi karnaval alayına alternatif olarak gerçekleşti ve halkın da büyük desteğini aldı. Bazı tarihçiler, bu ayaklanmayı faşizme karşı bir direniş olarak gösterseler de tarihçi Leifeld, karnaval derneklerinin özerkliklerini korumak, karnavalın belediye tarafından resmen orrganize edilmesine karşı çıkmak için ‚ayaklandıklarını‘  ispat etti.
1933-1945 yılları arasında, kadınları, gençleri ve işçileri, faşizme yedeklemeyi hedefleyen kutlamalar ve karnaval alayları gerçekleştirildi. Afişler, çekilen resimler, arşivlerdeki belge ve kayıtlar, Nazilerin demagoji yaparak nasıl herşeyi kendilerine mal ettiklerini, içini boşaltıp yeni bir içerik kattıklarını gözler önüne koyuyor.
Appellhofplatz 23-25 50667 Köln adresinde El-De Haus’taki bu sergiyi 4 Mart’a kadar, Salı-Cuma günleri saat 10.00-18.00, Cumartesi-Pazar saat 11.00-18.00 arası ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için:
Internet: www.museenkoeln.de/ns-dok/
Giriş ücreti: Yetişkinler için 4.20 Euro, indirimli 1.80 Euro
Köln’de ikamet edenler için her ayın ilk Perşembe günü müzeye ve sergiye giriş ücretsizdir.

Close